:

Tek Tarafli Zorlayici Önlemler Bağlaminda Küresel Gida Güvenliği Konusunda Muhtira

21.10.2021 г.

Gıda güvenliğinin sağlanması, açlığın ortadan kaldırılması, sürdürülebilir tarımsal kalkınmanın teşvik edilmesi ve üretim potansiyelinin artırılması günümüzde özellikle önemlidir.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü(GTÖ)'nün değerledirmelerine göre yaklaşık 690 milyon insan vir başka deyişle dünya nüfusunun yüzde 8,9'u açlıktan muzdarip olmuştur. Bu durumun  bir yılda 10 milyon ve beş yılda yaklaşık 60 milyon artış gösterdiği tahmin edilmektedir.

Benzer bir yükseliş eğilimi, açlık boyutunu da yansıtan şiddetli gıda güvensizliğinin yaygınlık oranında da gözlenmektedir. Üç milyar insan — dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ı — yeterli beslenmeye erişemiyor.

COVID-19'un ekonomik etkisi ile yaklaşık 140 milyon insanın gıda kıtlığı ile karşı karşıya kalması, zaten zor olan gıda durumunu daha da kötüleştirdi.

Oluşan durum, Sürdürülebilir Kalkınma programının 2030 yılına kadar belirlenen dönemini kapsayan  gündemin uygulanmasını tehlikeye atıyor. Dünya, Sürdürülebilir Kalkınma'nın 2. Hedefi olan “Sıfır Açlık” programına ulaşmada hedefin gerisinde kalmaktadır. Bu eğilimler devam ederse, 2030 yılına kadar açlık çeken insan sayısı 840 milyonu aşacaktır.

GTÖ'nün verilerine göre, Eylül 2021 yılında GTÖ Gıda Fiyat Endeksi'nin ortalaması, geçen yılın Eylül ayına göre yüzde 32,8 artışla 130,0 puan ortalamaya ulaştı. Eylül ayında Endeks'teki büyüme oranı, temel olarak çoğu tahıl ve bitkisel yağ fiyatlarındaki artıştan kaynaklandı. GTÖ'nün tahminine göre, 2021 yılında dünyadaki tahılın üretim hacmi tarihi bir zirveye ulaşmasına rağmen,   tüketimin altında olacaktır.

4 Ekim 2021 tarihinde BM ajansları tarafından yayınlanan değerlendirmelere göre, dünya şu anda benzeri görülmemiş bir felaket düzeyinde gıda güvensizliği ile karşı karşıya kaldı ve açlık riski altındaki 41 milyon insanı desteklemek için tahmini olarak acilen 6,6 milyar dolara ihtiyaç bulunmaktadır.

Belarus, küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında her zaman önemli katkılarda bulunmuştur. Ülkemiz, dünya çapında 100'den fazla ülkeye tarım ve gıda ürünleri ihraç etmektedir. Ancak Batılı ülkelerin Belarus'a yönelik düşüncesiz ekonomik yaptırım baskısı, ülkemizden daha fazla, küresel gıda güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Dünya'nın koronavirüs pandemisi nedeniyle bulunduğu şartlarda yaptırım politikasının sonuçları, dünyadaki açlıkla mücadele ve kalkınma alanında hedeflenen parlak beklentilerden çok uzaktır.

Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin Belarus'taki potasyum endüstrisine yönelik sektörel yaptırımları ile dünya genelinde gıda risklerinin artması ve gıda krizi tehdidi arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Açıkça görünen şu ki, Belarus'un dünya pazarındaki potasyumlu gübre payı (%20) dikkate alındığında, ihracatlarının yasaklanması, hem gübrelerin hem de gıdaların maliyetinde bir artışa yol açıp (ve zaten şuanda açıyor), gezegendeki aç insan sayısındaki artışın kaynağının sebebi olacaktır. Söz konusu değerlendirmeler sadece bizim tarafımızdan yapılmamıştır.

Birleşmiş Milletler, GTÖ ve bir dizi uluslararası şirket ve birlikler tarafından da potasyumlu gübre ve gıda ticareti alanında benzer sonuçlar çıkarılmaktadır. Bu çerçevede ortaya bir soru çıkmaktadır: Belarus'ta potasyum sektörüne yaptırım uygulayan ülkeler, tüm dünyaya yönelik bu gerçek tehdidin farkında mıdırlar yoksa Belarus üzerindeki yaptırım baskısını artırarak bazı geçici hedeflere ulaşmak için bu tehdidi fark etmemeyi mi tercih ediyorlar? Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bu yıl Eylül ayında BM Genel Kurulu'nun 76. oturumunda Gıda Sistemleri Zirvesi'ni topladı. Zirvenin ardından devletler, açlığı ortadan kaldırma ve sağlıklı beslenmeyi daha ekonomik hale getirme çabalarını sürdürme sözü verdiler. Bununla beraber, tarım üreticilerine gerekli miktarda ve uygun fiyatlı gübre erişimi sağlanmadan açlık sorununun çözümünün imkansız olduğu kaydedildi.

Belarus, Dünya Gıda Zirvesi Bildirgesi'nin ruhuna uygun olarak, Gündem-2030 çerçevesindeki yükümlülüklerin  uygulanması da dahil olmak üzere, sadece uluslararası yükümlülüklerle çelişmeyen, aynı zamanda da BM tüzük hükümlerine ve tek taraflı zorlayıcı önlemlere ilişkin BM Genel Kurulu kararlarına aykırı olan yaptırımların kullanılmasından vazgeçilmesi çağrısında bulunmaktadır.

Yazıcı versiyonu

Belarusian Diplomatic Missions

All Missions Belarus' Foreign Ministry
Go to